....

İşyerinde internet yasağı uygulanıyor artık.
İnternete giremiyoruz.
Bilgisayarlarımıza takip programı yüklendi.
Tamamen iş düşünülecekmiş iş saatinde.(nasıl olacaksa artık)
Kafa dağıtma lüksümüz yokmuş bizim.
Zaten zar zor yazı yazarken, şimdi daha çok zorlanacak gibiyim, çünkü evdeyken hiçç vakit yok...

Not:Bu yazı patronun şehir dışında olduğu vakit yazıldı. :(

Yaşlandık mı gerçekten?

Anne: ELifffff odanı topla kızımmmmmm!

10 dk. sonra.....

Baba: Kızım, hadi artık odanı toplasana!

2 sn. sonra....

Elif: Offffffff ya galiba siz yaşlanıyosunuz! Bi annem geliyo odanı topla diyo, bi sen geliyosun baba odanı topla diyosun!

Topliicam dedim yaaaa!

Anlamıyomusunuz?

Elif'cik yokken...

Uzuuuunnn bir aradan sonra kocayla yenilen başbaşa yemek....

Arkadaşlarla birlikte gidilen bowling...

Uluslararası Halk dansları Festivali...

Eğlenceliydi....

Ama hiçbirisi Elif'cikin misssss kokusunun özlemini gideremedi...

Bütün hafta boyunca hep dışarıdaydık, başbaşa dışarda olmanın özleminden değil; belki de evde olunca yokluğunu daha çok farkedip, daha çok özleyeceğimizi düşündüğümüzden...

Ama bütün bunlar olurken, O çokkkk mutluydu orda...

Önemli olan O'nun mutluluğu değil mi zaten?

İyi oldu, arada özlemek - özletmek gerekiyormuş...

Hızla gelişen kelime dağarcığı..

Yavaş yavaş ve sol şeritten giden öndeki araca söylenen babaya destek veren Elifcik ;

"Gıcığın önde gideni dimi baba!"

????!!!!???

Nerden öğrenmiş?

Sanırım kuzeni Ceyda'dan....

:)