Sayfalar

28 Eylül 2012 Cuma

Yeni hayat...





























Ablamız okulda...
Minik prensimiz de mışıl mışıl uyuyor.

Bir günlük evdeki şlere ara verip buraya attım kendimi.

Dün itibariyle 1. ayımızı bitirdiğimiz şu günlerde , şu zamana kadar rahat geçirmeye çalıştığım, fakat zaman zaman şu adından bile hoşlanmadığım "Lohusalık" şeysi denilen moda girsem mi girmesem mi bi türlü bilemedim.

Artık yazın son demlerini yaşadığımız şu günlerde, insanlar bir yerlere giderken, balkona çıkıp arkalarından bakıp iç geçirmek, gezmeyi seven biri olarak çok zor geliyor bana.

Onun dışında evde olunca anladığım bir şey var ki, çalışmanın evde olmaktan daha güzel olduğu.Evet çalışırken evde kalmaya hasret kalan ben bile bunu söylediğime şaşırıyorum.

Evde hiç bitmeyen şeyler çamaşır, ütü , toz alma , yemek yapma....
Bütün bunları haliyle artık bir solukta yapamıyorum ufaklıktan dolayı.Uyandığında, o anda yaptığım işe ara verip , karnını doyurmak, altını temizlemek, biraz oynayıp tekrar uyutmak, geri döndüğümde o işten kopmama sebep oluyor.

Üstüne üstlük birkaç gündür ablamızın grip olması , dünden bu yana bende oluşan vücut kırgınlığı ve boğaz ağrısı , geçen hafta babamızın böbrek taşı düşürmesi, ufaklığın birkaç gündür artan gaz sancıları, benim uykusuzluktan ağrıyan başım da bu lohusalıktan çıkmamıza son 10 gün kala acaba girsem mi şu moda dememe sebep olmaya başladı...

Bütün bu olumsuzluklara rağmen tabiki iyi giden şeyler de var.
Mesela, ablamızın sorunsuz bir şekilde okula, öğretmenine ve arkadaşlarına adapte olması, eve gelen miniği çookkkk ama çokkk sevmesi (maaşallah ) , ağladığı anda hemen yanında olması ve ilgilenmesi, ben kardeşinin bezini değiştireceğimi farkettiği anda hemen ihtiyacım olan şeyleri kendi isteğiyle bana geitrmesi çok hoşuma gidiyor.Sanki küçük bi anne.
Ayrıca dün yapılan 1. ay kontrolünde minik beyin boy, pos, kilo, sağlık, hepsinin gayet iyi olması...
Hele birde o evdeki missss gibi bebek kokusu en güzeli...
Birde bütün bunlara ilaveten :) 10 gün sonra kuaföre gideceğim günü hayal ederek kendimi teselli ediyorum.O, saça sürüldüğünde deriye verdiği soğukluğunu, pis kokusunu özledim boyanın...Saçma belki ama özledim valla :)

Bütün bunlar geçicek biliyorum... Yeni hayat güzel, hemde çokkkkk!



17 Eylül 2012 Pazartesi

Okul heyecanı....






Geçen hafta başladık okula gitmeye aslında, ama önlüğü giymeyince okul gibi gelmemiş sanırım bize.
Sen bugün o önlüğü giydiğinde 6 yıl öncesine gittim bende...
Oysa daha düne kadar kucağımdaki minik adam kadardın, şimdi büyüdün ve kendinle birlikte okul heyecanını bize de yaşattın...

Asıl heyecanı önlüğü alındıktan sonra başladı.
Yıkadık, ütüledik askıya astık.
Geçen hafta hergün sordu bıkmadan "Anne önlüğümü giymeme kaç gün kaldı" diye.
Dün de kırtasiye alışverişi yapılınca sabırsızlık, heyecan iyice arttı.

Gece 04:00'te uyandı....
-Babaaa artık hazırlaniyim miii, geç kalırmıyız?

Yatırdık, tekrar ....

06:30'da uyandı....
Yine...
-Babaaa artık hazırlaniyim miii, geç kalırmıyız?


Yatırdık, tekrar ....

07:30 'da uyandı...
-Babaaa artık hazırlaniyim miii, geç kalırmıyız?

Saat 12:00'ye kadar zor beklettim...

-Hadi bakalım, hazırlanıyoruz! dediğimde yerinden fırladı hemen :)

Benden hiçbir yardım almadan tek başına giydi bütün kıyafetlerini büyük bir hevesle.

Saçlarını bağladık ve maaile gittik okulumuzun ilk gününde ablamızın yanında olmaya...

Okul bahçesinde beklerken düğüm düğüm oldu boğazım, gözlerim doldu, utandım, tuttum kendimi ağlamayamadım.

Eve geldim acısını çıkartıyorum şimdi. :)

Canım kızım, inşallah okul hayatında hep böyle sevinç gözyaşı yaşatırsın bize ve dilerim okul heyecanın bugünkü gibi hiçççç bitmez...

Tüm minik, büyük bütün öğrencilere başarılı bir öğretim yılı dileriz....