Sezon Finali....Comolokko!.... :))

Cuma günü erken çıktım işyerinden.
Kuaförümüze gittik.Sıramızın gelmesini beklerken , baktık ki öğretmenin de, hatta okuldaki diğer bütün öğretmenler de aynı kuaförde. Sınıftan ilk seni gördü öğretmenin. :)
Koştura koştura salona yetiştik...

Sen gösteri için sahneye çıkacağın zaman kalp atışlarım hızlandı, hop oturup hop kalktım, gözlerim doldu (ama taşmadı neyse ki yoksa taporlamam zor olurdu ),kamera ayarlandı baban hazır kaydetmeye , fotograf makinası hazır, bende.Ama ellerim titriyor heyecandan :) bu yüzden birçok fotografın bulanık olmuş :)

Sanki sahnede tek sen vardın.Başka hiçbir çocuğu görmedi gözüm.
Bu duyguyu yaşamak harika, tarif edilemez...
Allah herkese nasip etsin...

                

İlk dişimiz çıktı.

Bir haftadır sallanan dişimiz 23/05/2011 tarihi saat 20:00 civarı çıkmış bulunmaktadır.
Son durum aşağıdaki gibidir.
Sanki biraz daha büyüdü gibi geldi bana.
Dişimizi yastığının altına koyacağız. Diş perileri para koyarmış aslında ama, bizim ufaklık Barbie Rapunzel koymasını istiyormuş.

Bizim gidemediğimiz dönemde, "O" geri bile dönmüş :)

Sınıfta iki arkadaşı birbirine aşıkmış. Geçen gün söyledi.
Birkaç gün sonra son durumları merak edip sorayım dedim.
-Ne oldu kızım hala Naz ile Baran birbirine aşıklar mı?
"Anneee sorma bana, ben ayytık bıraktım o işleri" dedi....

Ne zaman başladın ki artık bıraktın yaa anlamadım ??!!?!
5,5 yaşındasın sen daha.

Güzel başlayıp kötü biten haftasonu...

Cumartesi günü "HOP" a gittik ikimiz.
Film bittikten sonra biraz dolaştık alışveriş merkezinde, daha sonra babamız geldi yanımıza.Birlikte yemek yedikten sonra, kuzucuğun çok sevdiği arkadaşları ve anne babasıyla 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı gösterisi için stadyuma gittik.
Şahane gösteriler vardı.Çok eğlendik hepimiz de.
Gösteriden sonra arkadaşlarımızla birlikte bize geldik.
Sohbet, okey vs. derken onlar gitti evlerine, tam yattık ki  Elif  kusmaya başladı .
Şiddetli bir şekilde hemde.Neyse geçti sanki diyerek yattık ama tekrar, tekrar ,tekrar....
Baktık geçmiyor gece 04:00' te hastaneye gittik.Bir serum bir iğne yiyerek sabah 06:30'da eve geldik, kahvaltı edip tekrar yattık.
Pazar günü de hiçbirşey yemedi kuzucum, tarhana çorbası istedi , yaptım ama iki kaşık aldı sonra yemek istemedi.Zaten 5 dk. sonra yediği iki lokma çorbayı da çıkardı.Bol bol su içirdik, şuruplarını içirdik.İçtiği suyu, şurupları dahi 5 dk. içinde tekrar çıkardığı için pek faydası olmadı.Karnına su torbası koyduk, ıhlamur,nane,kekik ve ayva yaprağını karıştıarak bitki çayı yaptım.Bitki çayının ve su torbasının çok faydası oldu.
Pazar gece 02:30'a kadar babası yanındaydı, daha sonra nöbete ben geçtim.
Oyun oynadık biraz, sonra acıkmış ekmeğe yoğurt sürdürdü az da olsa onu yedi.
Gece saati son gördüğümde 05:23 tü.
Sonra bende uyumuşum, o da uyumuş...
Bugün çabuk bitsin, kızım iyileşsin.


Cumartesi günü keşke dondurma yedirmeseydim sana.

19 Mayıs.

Çarşamba günü akşam babasına dedi ki; Babaaa 2 gün okullar tatilmiş bizim.
Babası : Aaaaa neden kızım?
Ve işte o bomba cevap : Çünkü kuyytuluş savaşıymış da ondan.

Sanırım öğretmeni 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ile ilgili bişeyler anlatmaya çalışmış ...Ama biraz kafa karışmış..

Sezon finaline son 8....

Yıl sonu gösterimize son 8 gün .
Ben ondan daha çok heyecanlıyım.Çok da merak ediyorum.
Asıl merakım sahneye çıktığı zaman mıcırık çıkarıp çıkarmayacağı konusunda.
Çünkü Elif  biraz çekingen bir çocuk olduğu için, bizi gördüğünde (babası -ben -babaanne-anneanne ve dedeler ) o sahnede kalır mı bilemiyorum.
En iyisi ona görünmeden izlemek olacak sanırım.
Aslında o kendini alıştırmış gösteriye.
Geçen gün hadi gösteride yapacaklarınızdan biraz göster dediğimde; Hayıyyyyyy süpyiz , gösteride görrrceksiniz yaaa! dedi.
Israr ettim.Lütfennnn çooookkkkkk merak ediyorum ama bak, çok az gösteeeeerrrr diye yalvardım.
Bana,  "an-neee ayyytık UZATMAAAA! " dedi.

Uzatmadım bende.Dört gözle gösteriyi bekliyorum.

Not: Cadı olacak gösteride.Yani bizim kızın rol yapmasına gerek yok. :)

sergimizden....

O kadar resmin içinde neden insan sadece kendi yavrusunun yaptığı resmi görür ki?

haftasonundan...

Cumartesi öğle saatlerinde işten çıkar çıkmaz başladı koşturmaca.
Sınıftan bir arkadaşının doğum günü vardı.
Babannesinden alıp arkadaşına doğum günü hediyesi seçmeye gittik, sonra da arkadaşı pastayı kesmeden koştura koştura yetiştik .
Biraz durup oradan ayrıldıktan sonra, daha akşama bekleyen 2 doğum günü partisi için hediye almaya gittik.
Hediyelerimizi aldık, eve doğru yaklaşırken babamızdan gelen bir telefonla anında bir U dönüşü doooğruuu babamızın işyerine.Almaya gittik babamızı.
Eve gelip hemen üzerimizi değişip 2. doğum gününe, orda da biraz durduktan sonra 3. doğum gününe....

İlk 2 fotograf 2. doğumgününden.Diğer 2 doğumgününde çekmeyi unuttuk.

Artık 3. doğum gününde üçümüzün de pasta görecek hali yoktu.
3. doğumgününden gece 03:00'te eve gelmemize rağmen Pazar sabahı eşimin şirket kahvaltısı için saat 09:00 da kalkmak zorunda kaldık.
Bir önceki gece çok geç yattığımız için kahvaltıya yetişebileceğimizi pek düşünmemiştim ben, ama büyük bir başarı elde ederek üçümüz de mahmurluk olmadan kalktık.. :) Nasıl olduğu konusunda hala şaşkınım.

Kahvaltıdan sonra eve geldik.
Biraz durup yine çıktık.Evimizin yakınındaki piknik alanına gittik.
Akşam eve geldiğimizde saat 21:30 du ve hepimiz yorgunluktan sızıp kaldık.
Bugün mü?
Bugün de yine küçük hanımın saat 16:00 da yılsonu sergisi var.
Ona da gitmek lazım...

Anneler günü...

Açık büfe, hatta kuş sütü dahi eksik olmayan bir kahvaltıdan bile daha değerli benim için resimdeki, canım kızımın anneler günü için bana hazırlamış olduğu kahvaltı tepsisi.

"Kızaymış ekmekleri bitiymeden kıyakeyyleri yeme sakın haaa!" diye de tembihledi. :)

Yanındaki hediye de okulda yapmış olduğu anneler günü hediyesi buzdolabı süsü.Resmini çekmeyi unuttuk açınca.

Bütün annelerin ve anne adaylarının anneler günü kutlu olsun......

çöp şişte çikolatalı muz...

Sevgili Funny frame'nin blogunda görmüştüm bu tarifi.Ordaki tarif hazır çikolata sosu ile yapılmış.Ama biz çikolatayı eriterek yaptık.
Görüntüsü de tadı da güzel .
Tam çocuklar için.

Çikolatayı benmari usulü (bu kelimeyi bi gün kullanacağım hiç aklıma gelmezdi) eritiyoruz.

Sonra ortadan ikiye böldüğümüz muzu çöp şişe geçirip, üzerini erittiğimiz çikolata ile kaplıyoruz.

Ve üzerini ne istersek şekerleme, fındık, ceviz, hindistan cevizi kaplıyoruz...

Sonra afiyetle yiyoruz...